Yüreğimden kopup kaçan,
Bir esinti ile yuvalarına kaçışan,
Minik ateş böceklerim için…
Kadını Anlamak
Yüreğimden kopup kaçan,
Bir esinti ile yuvalarına kaçışan,
Minik ateş böceklerim için…
“Sen hiç ben olmadın ki… Ben olmadan beni nasıl anlarsın?” diye sordu kadın. Gözlerini kıstı. Sözlerinin bittiği yerden yeniden başlar olmuştu. Dudağından çıkan işte bu kelimeler önce midesini bulandırdı, sonra da aklını. Vişne aromalı, karanfil kokulu sigarasından çıkan dumanı seyretti. Yanında oturan arkadaşının nefes alışverişlerini dinlemeye koyuldu. Üç metre uzaktan birkaç gün önce havaalanında tanıştığı biri, kadına eliyle selam verdi. Bir an tereddüt etti. Başıyla karşılık vermekle yetindi kadın. Okumaya devam et “Kadını Anlamak”
Her meyveden tat almaya benzer başkalarının düş(ünce)lerinde yoğunlaşmak. Gördüğü tabuttan rüyalar iki yakasında. Gerçek ve hayal arasında gitgel yaptığı yaşamda, hep başkalarının sırdaşı olmuştu hep önceki hayatında. Önceki hayat? Hayatı “önce ve sonra” diye ikiye ayırmak, yaşamın kendisini bıçak darbeleriyle hırpalamaktan öte neydi ki aslında?
Okumaya devam et “Rast Gelsin!”
İki avucunu birbirine sürtüp iyice ısıttı. Göz kapaklarının üstüne yavaşça koydu. Ağırlaşan gözleri uykusunu geri getiremiyordu. Yorgunluk yorganı olmuştu, yastığı yoktu… Kirpik dipleri kaşınıyor, gözlerini avuşturuyor; yine de uyuyamıyordu. Saat sabahın beşi. Yatağında beş saattir dönüp durmuştu. Aklındaki düşünceler bir türlü paydos vermiyordu. Yaklaşık bir aydır uyku sorunu vardı; çözümünü bulamıyordu. Çözümü erken uyumak veya aldığı kafein miktarını azaltmak değildi, başka bir şeydi bu. İçini karıncalayan bir duyguydu, beyninin rüya kanallarına girmesine engel olan…
Akrebin yelkovanı geçme hırsı,
Buzulların arkasındaki
Yanardağın lavını söndürmüyor.
Rüzgar şiddetli estikçe,
Külleri savruluyor
Diyarlara
Taşın, toprağın, insanın…
Perdeler var önümde
Elimin tersiyle itemediğim
Gerçeklik saklanmış
Korkak bir kedi…
Çünkü ben,
Evimi kütüphane yapacağıma
Kütüphaneleri kendime ev yaparım…
Binlerce yüzden,
Binlerce maske çizerim kendime. Okumaya devam et “Yüzsüz”
Vazgeçmek kaybetmek değildir her zaman.
Bir dalga düşün,
Seni boğmayacak;
Üstündeki tozu ve kumu kaldıracak,
Yosun bağlamış derini söküp atacak…
Yaprakları düşün. Okumaya devam et “Sarılarımdan”
Değiştiremeyeceksen kabulleneceksin…
Elin gitmiyorsa yazmaya bugün,
Kalemi çantadan hiç çıkarmayacaksın.
Okula giderken adımlarını geri geri atmayacak,
Ekmek almaya bile gitmeyeceksin bakkala bugün.
İlk kural, Okumaya devam et “Değiştiremeyeceksen Kabulleneceksin”